logo

24 Ağustos 2019

ABD ile Taliban arasında görüşmeler


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Dünyada çok fazla yankı bulmadı ama Afganistan’da son günlerde önemli gelişmeler yaşandı. Bunların belki en başta geleni geçtiğimiz Cumartesi günü başkent Kabil’de bir düğün törenine yönelik intihar saldırısı düzenlenmesiydi. Saldırıdan sonra da olay yerine güvenlik görevlilerinin toplanması üzerine, bir arabaya yerleştirilen bombalı düzeneğin patlatılması suretiyle ikinci bir eylem gerçekleştirildi. Böylece iki eylemde toplamda en az seksen kişi hayatını kaybetti. İki yüze yakın sayıda insan da yaralandı. Eylemlerin sorumluluğunu IŞİD üstlenerek, böylesine bir vahşetin arkasında durabildiğini ilan etmekten çekinmedi. İntihar eylemini düzenleyen kişinin ismini de açıkladı ve onun üzerindeki bombayı patlatarak onlarca rafıziyi katlettiğini, arkasından arabaya yerleştirilen bombalı düzeneğin patlatılmasıyla da dinsizlerden birçok kişinin öldürüldüğünü iddia etti. Böylece İslam’ı karalamak için kendilerine sürekli malzeme arayanlar için tam biçilmiş kaftan olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Ardından geçtiğimiz Pazartesi günü Celalabad’da patlamalar oldu. Onun ardından Çarşamba günü de iki ABD askeri öldürüldü.

Bütün bu hadiselerin arkasından 22 Ağustos Perşembe akşamı, ABD temsilcileriyle Taliban temsilcileri arasında masabaşı görüşmeler Katar’ın başkenti Doha’da yeniden başlatıldı. Görüşmelerin ana gündem maddesini ise 18 yıldan beri Afganistan’da askeri varlığını sürdüren ABD’nin askerlerini artık bu ülkeden çekmesi konusu oluşturuyordu.

Taliban, karşılıklı olarak ateşkesin sağlanması veya şiddetin dozajının düşürülmesinin yanı sıra 13 bin ABD askerinin Afganistan’dan çekilmesini istiyor.

ABD, 11 Eylül 2001’de gerçekleştirilen saldırıları bahane ederek Afganistan ve Irak’a müdahalede bulunmuştu. O müdahaleden beri, yani yaklaşık 18 yıldır Afganistan’da fiili olarak işgal gücü bulunduruyor. Ancak Afganistan’da askeri işgali sürdürmek ABD’ye de artık iyice pahalıya mal oluyor ve sürekli yeni saldırılarla can kaybediyor. Dediğimiz gibi son olarak geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirilen bir saldırıda iki askerini kaybetti. O yüzden artık Afganistan konusunda Taliban’la bir anlaşmaya vararak askerlerini çekmeye istekli. Ama askerlerini çekerken oradaki siyasi çıkar hesaplarını da güvenceye almak, en azından orada kendisinin çıkarlarının bekçiliğini yapacakların tamamen sahadan çekilmek zorunda kalmayacakları bir formül oluşturmak istiyor.

ABD’nin 28 Eylül’de Afganistan’da gerçekleştirilecek seçimler öncesinde Taliban’la bir ittifak sağlamak istediği ifade ediliyor. Yapılacak anlaşmanın 2020’de Amerika’da gerçekleştirilecek başkanlık seçimlerini de etkileyebileceği düşünülüyor. Veya en azından ABD söz konusu seçimlerden önce Afganistan bataklığından çıkmış olma arzusunda.

ABD Başkanı Donald Trump Amerika’nın 18 yıldan beri Afganistan’da asker bulundurmasının gülünç bir durum olduğunu ifade etti. Yani ABD kendisinin Afganistan’da içine düştüğü duruma şimdi gülüyor. Gülüyor ama bir yandan da ağlıyor. Çünkü Afganistan bataklığına girmek ona epey bir külfet yükledi.

Trump, Afganistan’da bir yandan hükümet yetkilileriyle bir yandan da Taliban yetkilileriyle görüşmeler yaptığını, tartışmaların iyi gittiğini ve yakın zamanda olumlu gelişmeler olması beklentisi içinde olduğunu dile getirdi. Anlaşıldığı kadarıyla ABD, hem Afganistan sahasında rekabet halindeki taraflarla irtibatından hem de Doha’da Taliban’la yaptığı görüşmelerden umutlu.

Fakat dediğimiz gibi mesele sadece Afganistan’daki ABD askerlerinin çekilmesi değil. Ayrıca ülkede siyasi iktidarın paylaşımı konusunda da bir anlaşma sağlanması gerekiyor. Bunun için tarafları anlaşmaya teşvik etmek amacıyla ABD Temsilcisi Zalmay Halilzad’ın Doha’daki görüşmelerden sonra Kabil’e bir ziyaret düzenleyeceği ifade edildi.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
364 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...