Son Dakika
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan Pakistan’ı açıkça tehdit etti ve Kuala Lumpur Zirvesi’ne katılmasını engelledi.
Görünüşte ekonomik sebepleri şantaj olarak kullandılar. Bilmediğimiz daha ne tür şantajlar oldu, çok yakında ortaya çıkacaktır.
Pakistan’ın sıkıntılarını, açmazlarını, zorluklarını biliyoruz. Ama yine de BAE gibi bir ülkeye boyun eğmesi şaşırtıcı, bir o kadar da üzücü oldu. İki ülke, benzer bir tehdidi Endonezya’ya da yaptı, Endonezya da zirveye katılmadı.
ABD ADINA, İSRAİL ADINA, İNGİLTERE ADINA MÜSLÜMANLARLA SAVAŞIYORLAR.
İslam dünyasının sorunlarını ve çözüm önerilerini merkeze almak için planlanan zirve, BAE, S. Arabistan ve Mısır tarafından sabote edildi.
Bu ülkeler, kendi inisiyatiflerinin dışında bütün oluşum ve çabalara bu şekilde müdahil oluyor, tehditler ve şantajlar kullanıyor.
Bu ülkeler, Türkiye’nin olduğu her yere bu şekilde saldırıya geçiyor. Coğrafyanın her yerinde Türkiye ile açık bir savaş yürütüyor.
Bu ülkeler, Müslüman dünyayı bir Suudi-Mısır-BAE aralığına hapsetmeye çalışıyor. Kim, kimler adına? ABD adına, İsrail adına, İngiltere adına.. Onlar bu ülkeler adına Müslüman ülkeler ve toplumlarla savaşıyor.
SUUDİ, BAE VE MISIR..BU SÖMÜRGE YÖNETİMLERİ COĞRAFYA İÇİN BİRİNCİ TEHDİT
Suudi yönetimi, BAE ve Mısır, Müslüman dünya için, kendi halkları için, coğrafyanın ortak konuları için, sorunlar ve çözümler için “dışarıdan” bir iradeyi temsil ediyorlar.
Bu üç ülkenin yönetimi, kendi halkları için de, coğrafya için de Müslüman dünya için de tehdit haline geldi.
Bu sömürge yönetimleri, özellikle Arap Baharı’ndan sonra Muhammed bin Zaid ve Muhammed bin Selman öncülüğünde formüle edilen yeni tür vesayetçiliği, yeni tür işgali temsil ediyor.
ABD, İngiliz, İsrail çıkarlarına göre seferber oldular çünkü kendilerine iktidar veren bu ülkeler. Coğrafyanın neresinde bir mücadele varsa, patronları adına sabote ediyorlar, onların öncü güçleri, silahlı güçleri gibi bölge insanlarına karşı savaşıyorlar.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİ FİNANSE EDİYORLAR..BAE BÖLGESEL TERÖR TRAFİĞİNİN MERKEZİ OLDU.
Irak işgalinin öncüsü S. Arabistan ve Körfez ülkeleriydi. Yemen’i bu hale getiren S. Arabistan ve BAE.Sudan’da darbe yapan onlar. Suriye’yi böyle bir felakete sürükleyen onlar. Şimdi Libya’yı işgal ve parçalama senaryosunu uygulayan da onlar.
Coğrafyamızda işgal hesabı olan hangi ülke varsa ondan ihale alıyorlar. Coğrafyamızda petrol ve doğalgaz gibi talan edilecek ne varsa onlar eliyle yapılıyor.
Coğrafyamızda ABD, İsrail ve İngiltere adına, bütün terör örgütlerini onlar finanse ediyor, onlar donatıyor. Batı’nın terör örgütlerinin masraflarını onlar karşılıyor. BAE bu konuda bölgesel terör trafiğinin ana üssüdür.
MUHAMMED BİN ZAİD: O BİR SAVAŞ SUÇLUSUDUR. NASIL BİR SONLA YÜZLEŞECEK?
Coğrafyanın siyasi, ekonomik ve kültürel yakınlaşmasının, dirilişinin, güçlenmesinin önündeki en büyük engel onlar. Patronlarının bölgemizdeki pis işlerini yürütüyorlar. Bunun karşılığında iktidarları ayakta tutuluyor. Yeni tür işgalin sembolleri, temsilcileri, Truva Atları bu ülkeler.
BAE’li Muhammed bin Zaid, ABD, İngiliz, İsrail üçlü istihbarat ağının bölgedeki ana yüklenicisi. Onlar adına hareket ediyor. Onlar adına terör örgütlerini finanse ediyor. Onlar adına örtülü operasyonlar ve suikastlar yapıyor, onlar adına iç savaşlar çıkartıyor.
Bir terör suçlusu, bir insanlık suçlusu, bir savaş suçlusudur. Gün gelip kirli dosyaları ortaya saçıldığında nasıl bir sonla yüzleşeceğini tahmin etmek zor değil.
Türkiye’de darbeleri destekleyen, Muhammed bin Dahlan gibi kiralık katilleri ve ekibini Türkiye içinde bir takım operasyonlara yönlendiren, Türkiye içinde bir takım siyasi çevreleri fonlayan, Yemende ve Libya’da sivil kıyımlara imza atan bu adam, bütün bölgeyi felakete sürüklüyor.
MUHMAMED B. SELMAN’I ‘KAFALAMIŞ’ COĞRAFYAYI FELAKETE SÜRÜKLÜYOR.
Suudi Veliaht Muhmamed bin Selman’ı da kafalamış, asıl S. Arabistan’ın parçalanmasının zeminini hazırlıyor. Kudüs’ü teslim anlaşması yapan, Mekke-Medine’yi pazarlık masasına süren, Müslümanların bütün kutsallarını Batılı efendileri için satışa çıkaran bu iki veliaht, daha şimdiden birçok ülkeyi iç savaşlara sürükledi.
Ama durdurulamazlarsa, birkaç yıl içinde bütün coğrafyayı felakete sürükleyecekler, açık işgali hazır hale getirecekler, Batılı orduları bütün ülkelere taşıyacaklar.
VE BAE TÜRKİYE İLE SAVAŞI BAŞLATMIŞTIR
Şu an en büyük savaşı Türkiye’ye karşı yürütüyorlar. Ekonomik alanda, siyasi alanda, güvenlik alanında Türkiye’yi vuruyorlar. Suriye’de, “Terör Koridoru” projesinde, Türkiye’ye saldıran terör örgütlerinin arkasında onlar var.
15 Temmuz darbesinden FETÖ’ye desteğe, Dubai’de İran paralarını aklamaktan Doğu Akdeniz ve Ege’de Türkiye’yi köşeye sıkıştıranlarla birlikte hareket etmeye, son olarak da Libya’da Türkiye ile hesap görmeye kadar her alanda, her bölgede Türkiye düşmanlığı peşindeler.
Görünüşte İran’a karşı bir Arap birliği kurmaya çalışıyorlardı. Ama anladık ki, Türkiye ile savaşmak için bir ittifak kuruyorlarmış. Ve bu savaşı başlattılar.
DAHLAN’IN DEĞİL, BAE’NİN, MUHAMMED B. ZAİD’İN BAŞINA ÖDÜL KONULDU!
Türkiye, Muhammed Dahlan için kırmızı bültenle arama kararı çıkarttı ve başına ödül koydu. Asıl başına ödül koyduğu BAE’dir, Muhammed bin Zaid’dir, bunu bir yere not edin.
Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz cephesinde olanlar bugün Türkiye’ye karşı yine aynı cephede. BAE bu cephenin önünde Türkiye’ye saldırıyor. Tabi patronları adına, onların silahı, onların aklıyla.
Biz o hesabı Afrin’de gördük, Fırat Kalkanı’nda gördük. Libya’da da görürüz, başka yerlerde de hesaplaşmayı biliriz.
DUBAİ’YE TEK BİR FÜZE BAE’Yİ BİTİRİR. O ZAMAN PARA HİÇBİR İŞE YARAMAZ.
Dubai’ye tek bir füze düşse ekonomisi çökecek, kendisi çökecek bir ülke BAE. “Parası yoksa hiçbir şeyi yok” olacak bir ülke. O para tek bir füze ile yok olabiliyorsa, gerisini onların düşünmesi lazım.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na suikast düzenlemeye, milletimize silah çekmeye, terör örgütleri üzerinden bizimle savaşa kalkışan BAE, artık Türkiye için bir terör örgütü hükmündedir.
Bölgedeki bütün terör faaliyetlerini finanse eder duruma gelen bu ülke kendini korumak istiyorsa Muhammed bin Zaid’i devre dışı bırakmalıdır. “Ya Zaid ya kendisi” bir karar vermelidir.
SABIRLI VE DAYANIKLI BİR MİLLETİZ. AMA ASLA UNUTMAYAN BİR MİLLETİZ.
Arap dünyası, bu kişi ve yönetimler üzerinden büyük bir yıkıma sürükleniyor. Onlar Türkiye’den çok Arap yurduna, Arap milletine acılar yaşatacak.
Türkiye hiçbir zaman Arap halklarıyla bir sorun yaşamadı, yaşamayacak. Öyleyse yeni bir dip dalga büyütülmeli, bu felaketin önüne geçilmeli.
Otuz yıldır bütün savaşlar Arap topraklarında yaşanıyor. Arap ülkeleri parçalanıyor, işgal gediliyor. Bunların tek sorumlusu bu kişi ve yönetimlerdir. İki Veliaht üzerinden uygulanan son proje, S. Arabistan merkezli, Arap Anavatanının istilası ile sonuçlanacaktır.
Biz, sabırlı ve dayanıklı bir milletiz. Ama asla unutmayan bir milletiz.
(YENİ ŞAFAK)
Etiketler: İbrahim KaragülYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Mart 2020 YAZARLAR
02 Mart 2020 YAZARLAR
04 Ocak 2020 YAZARLAR
03 Ocak 2020 YAZARLAR