logo

04 Ağustos 2019

Kurallar, kurumlar


Taha Akyol
t.akyol@gmail.com

Belediyelerde yakınlarını kayırma (nepotizm), israf ve yolsuzluk olayları yeniden gündeme geldi. Bir ülkede “kurallar ve kurumlar” zayıf ama siyasi olsun, idari veya iktisadi olsun “güç” çok etkiliyse bu kötü eğilimler çok yaygın oluyor.

Gelişmekte olan ülkelerde “kurallar ve kurumlar” zayıf olduğu için bu eğilimler de yaygındır. Bu son derece ciddi problemin kayırmacılık ve yolsuzluk yönünü ayrıca yazacağım. Bugün, aynı problemin ‘iyi yönetim’ tarafını yazmak istiyorum.

Ne demek bu?

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) ifadesiyle, “kurallar ve kurumlar zayıfsa ekonomik verimlilik düşük oluyor” demek…

Kişisel değil, kurumsal yönetim…

Hem yöneticilerin liyakatli olması hem kurumlarını kurallarla yönetmesi…

 

THY’NİN YÜKSELİŞ DÖNEMİ

Bugünlerde Hamdi Topçu’nun “Yerel’den Global’e, THY’nin Yükseliş Dönemi” adlı kitabını bitirdim. Topçu döneminde THY’nin büyük bir başarı ile “küresel rekabet gücü” kazandığı biliniyor. Kitabı okurken hangi ‘ilkeler’in uygulanmasıyla bu başarının sağlandığını anlamaya çalıştım.

Topçu şunları yazıyor:

“Global ölçekte bir oyuncu olabilmemiz için kurumsallık seviyemizi, insan gücü niteliğimizi ve verimliliğimizi artırmamız gerekiyordu. Kurumsallık ve etkin yönetim olmadan vizyonumuzu hayata geçirmek zordu…”

THY’nin iç yönetiminde bürokrasiyi azaltıp prosedürleri yeniden düzenliyor ve…

“Artık yöneticinin keyfiliği bitmişti. Herkes kendisi için öngörülen zamanda evrakı inceleyip sonuçlandırmak zorundaydı. Sistem de kayda alınıyordu. Bu çapta bir şirket kişilerin talimatıyla yönetilemezdi Hep söylediğim bir şey vardı: Biz bu şirketi kurallarla yönetiyoruz…” (Sf.124)

Evet, “kurallarla yönetim” ilkesi…

Bu çapta bir şirket nasıl kişilerin talimatıyla yönetilemezse, insan tarihinde devletlerin hükümdar fermanlarıyla yönetilme aşamasından, kanun, anayasa, bağımsız yargı, denetim ve denge, kuvvetler ayrılığı gibi hukukun ileri aşamalarına neden yöneldiğini hatırlamak gerekir.

AHBAPLAR VE KURALLAR

Tabii ki kurumların yönetimi otomatik pilota bağlanamaz. “Kurallar” ne kadar gerekli ise insan kalitesi de o kadar gerekli… Bu açıdan, gelişmekte olan ülkelerde yaygın olan “akrabam, yakinim, bizden” kültürü büyük bir sorundur.

Bu tür ülkelerde ekonomi “ahbap çavuş kapitalizmi”dir!

Halbuki modern yönetim kültürü “liyakat”i esas alır. Ekonomi de “kurallara dayalı piyasa ekonomisi”dir.

Ahbaplar, dostlar elbette önemli ama kamu yönetiminde “kurallar” her şeyden önemli olmalı.

Hamdi Topçu “liyakat her şeyin üstünde tutulmalı” diyerek şöyle yazıyor:

“İşe almalarda insan kaynaklarında çok iyi bir alt yapı hazırlamıştık. Uzman sınavını bilgisayar yapıyor, çıktısı anında alınıyordu. Hostes alımları kararı bir güne inmişti. Ayrıca herkesten yetkisini tam kullanmasını istiyordum…” (Sf. 125)

Bu açıdan “ihaleler” kimlere, nasıl verilmeli?!

“THY’nin bu 12 yıllık döneminde hiçbir ihalede haksızlık yapılmadı. Hiçbir bakan veya siyasi kişilik ihalelerimize referans olmadı, olamazdı. Hiçbir ihaleden tek bir kurşun kalem alınmadı bağış yaptırılmadı…”

Topçu bu şekilde “Boeing tarihinde görülmemiş indirim”le THY’ye uçaklar alındığını yazıyor. (Sf. 85)

ÜLKELERİN PERFORMANSI

Topçu’nun kitabında eleştiriler de var. Bilgi çağında “yazılım”ın petrol kadar değerli olduğunu belirtiyor, THY’yi bir “süper bilgisayar” ve “yazılım üssü” haline getirme projesini anlatıyor, “THY’den ayrıldıktan sonra maalesef bu hayati proje sahipsiz kaldı, yürütülemedi” diyerek üzüntüsünü belirtiyor. (Sf. 215-228)

Türkiye’ye beyin göçü yaşanırken, son beş yılda tersine, dışarıya beyin göçü olmasından yakınıyor. (Sf.219)

Yeni havalimanına eleştirileri var. (Sf. 245)

THY’yi dünya markası haline Topçu’nun kitabındaki bu somut verilerden, genel bir prensibe geçelim… Dünya Ekonomi Forumu, ülkelerin performansını ölçerken şu “kurumsal” verilere baktığını belirtiyor:

“Güvenlik, mülkiyet hakları, sosyal sermaye, denetim ve denge, şeffaflık ve etik kuralları, kamu sektörü performansı ve kurumsal yönetim.” (WEF, Competitiveness Report 2018)

Artık siyasete çok alışkın olduğumuz ideoloji ve particilik gözlüğünden başka bu açılardan da bakmanın zamanı gelmedi mi?

(KARAR)

Etiketler:
Share
310 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...