logo

ABD şartları hergün değiştirirken Suriye’de operasyon!


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Suriye’de, Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon fikri önümüzdeki döneme ilişkin en önemli konu olmaya devam ediyor. Son günlerde daha az konuşulur olması bu gerçeği değiştirmiyor.

Uluslararası planda haklı olup olmamak, böyle bir operasyonun zorluğu ve riskleri yahut da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eş zamanlı ve şartlı olarak IŞİD ile mücadele sorumluluğunu da almış olması, elbette dosyanın ağırlığını artırıyor. Durumun hassasiyetini ve atılacak adımın zorluğunu önemli ölçüde değiştiriyor. Siyasi kararlılık ne kadar güçlü olsa da askeri ve diplomatik boyutların nitelik ve nicelik değiştirmesi son derece önemlidir.

Ne var ki Türkiye için sınır boyunca uzanan ve sınırın aşağısında da ciddi bir derinlik kazanan bölgede PYD/YPG sahasının bulunması bir gurur meselesi haline geldi. Aynı zamanda da bir güvenlik meselesi… En başından Suriye’de bugünkü kadar geniş olmasa da belirli bir hacme sahip Kürt bölgesini himaye altına alıp muhtemel riskleri bertaraf etmek seçeneği dışlandığı için bugünkü itiraz kaçınılmaz oldu. Afrin’de de bu yapının geleceğine yönelik doğrudan ilk operasyon yapıldı.
Ankara, Suriye’de istediği sonucu alamadı; üzerine bir de içeride 40 yıldır mücadele verdiği bir örgütün yönetiminde şekillenen bir yarı devleti kabullenemiyor. Gelinen noktada, silahlar defalarca ateşlendikten sonra da kabul etmesi mümkün görünmüyor.

Peki, Fırat’ın doğusu boyunca 500 kilometrelik hat boyunca uzanan bu bölgeye operasyon kolay ve mümkün mü? Son tahlilde herşeyi göze alırsanız tabii ki mümkün ama Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı’nda görüldüğü gibi işlerini böyle yürütmüyor. Suriye’deki büyük aktörler ABD ve Rusya’nın onayını almayı gözetiyor. Bu çapta bir askeri girişim için hiç şüphesiz doğrusu da budur.

Bugün ise ABD sahadan çekiliyor. Yani, çekilme kararıyla birlikte Rusya, sahada tek büyük aktör olarak kalmış bulunuyor. ABD çekilmeden önce de, çekilme kararını aldıktan sonra da PYD/YPG’ye operasyon konusunda olumsuz tavrını sürdürüyor. Ama askerlerini tam olarak çektikten sonra bu olumsuzluğun en fazla ikincil önemi olabilir. Tabii, her durumda Türkiye’nin IŞİD ile mücadelede ağrılık koyması ve geride kalan unsurların temizliğini sağlaması şarttır. ABD Başkanı Trump herkesi şok eden Suriye’den çekilme kararını Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede verdiği teminata bağlamak şöyle dursun, bunu günde iki kere tekrar etmekten de geri durmuyor. Son olarak Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’un sözlerine bakacak olursak ABD’nin IŞİD’in yıkılmasını istediği ama “Kürtlerin korunmasına ilişkin anlaşma yapmadan Suriye’den çekilmeyeceği” anlaşılıyor. Kürtlerin korunması ile YPG’nin korunması aynı şey mi, belli değil… Ayrıca anlaşmadan kasıt ne ve kiminle yapılacak?

Halen IŞİD ile mücadele etmekte olan YPG’nin denetlediği topraklardan geçerek IŞİD’le savaşıp tekrar geri dönerek bu kez YPG ile savaşmak fikri pratikte nasıl işleyecek belirsiz ama Türkiye’nin önündeki seçeneğin askeri tablosu bunun gibi bir şey. IŞİD’in biraz daha beklemesi ve öncelik YPG ile mücadeleye verilmezse tabii. Bolton’un bu soruya da cevabı var: “Bizimle tam koordinasyon olmadan Türkiye, Suriye’de operasyon yapmasın!”

Başta böyle bir tanımlama yoktu. Görünen o ki ABD, aceleyle verdiği çekilme kararını içeride muhaliflere, dışarıda da müttefiklere karşı toparlamak için şartları hergün değiştiriyor.

Yine de bu tabloda Rusya’nın ne düşündüğü ve ne yapacağı önemlidir. Ruslar için PYD/YPG güçleri bir yandan Amerika’nın oyuncaklarıdır. Öte yandan Suriye’de savaşın bitiyor olması nedeniyle yeni cephe açılmasını istemedikleri gerçeği var. Hatta, Moskova’nın barış halindeki Suriye denkleminde Türkiye’nin YPG hassasiyeti dikkate alınmış değildir. Yeni anayasa ile Kürtlerin özerk yapıyla PYD denetimine girmesi fikri Türkiye için tahammül edilemez olsa da Rusya için sakıncalı değildir.

Tam bu noktada YPG’nin uzun süreden beri sınırdan bir saldırı yapmamaya dikkat ettiğini de genel tabloya ekleyelim. Açıkça dünyaya bir mazeret vermemeye çalışıyorlar.

İşte bu tablo Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapmayı planladığı operasyonu hem askeri, hem de diplomatik olarak zorlaştırıyor. Bu da normal çünkü Ankara, savaş biterken bütün dengeleri değiştirmek gibi geniş çaplı bir işe soyunuyor. Sahadan önce masada işi kolaylaştırmak önemli olduğu için Moskova ve Washington’la yapılmakta olan görüşmeler bu yüzden önemlidir.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » » » »
Share
497 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...