logo

Diplomanı nereden aldın Gamze abla?


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Üniversite imtihanına girmiş..

Hem de Diş Hekimliğini kazanmış..

İlginç; bitirmiş de..

CHP’den milletvekili olmuş.

Hatta şimdi Genel Başkan Yardımcısı olmuş..

Ama..

Bir metin verilip..

“Bu metne göre aşağıdaki soruları cevaplayınız” ile hiç karşılaşmamış olmalı..

Ki..

Üç gündür tartıştığımız Çanakkale’de okullarda öğrencilere tavsiye edilen kitap listesinden Cahit Zarifoğlu’nun bir kitabının çıkarılması.. Yerine Kemal Tahir’in argo ifadeler olan kitabının konulmasının benzeri bir olay.. Yeni bir senaryo ile hazırlanmış.. Milli Eğitim Bakanlığı’nı yeniden tufaya düşürmek için, bir soru önergesi verilmiş..

İlgezdi’nin soru önergesi şöyle başlıyor:

‘’Beşiktaş’ta bulunan Anadolu liseleri arasında ‘Beşiktaş Yarışıyor’ adıyla yapılan deneme sınavında sorulan bir soru başta veliler olmak üzere kamuoyunun tepkisini çekmiştir. Bu soruda kullanılan dil ve terimler, ayrıştırıcı, kin ve nefrete sürükleyicidir.”

Ne imiş ki, “ayrıştırıcı, kin ve nefrete sürükleyen terim” diye merak ettim..

İlgezdi’nin soru önergesinde bahsi geçen, öğrencilere yöneltilen metni orjinalinden okudum..

Yahya Kemal Beyatlı’nın bir yazısından alıntı yapılmış..

Sonra da altına, “Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir” diye sorulmuş..

Dikkat buyrun..

“Bu parçada” deniliyor..

Yani, “parçanın mantık bütünlüğünü esas alınız” deniliyor..

Belki “çocuklarımızı şaşırtmak mı istiyorsunuz” diye itiraz edenler olabilir düşüncesi ile..

Bir de fazladan..

“Düşüncenin akışına göre” deniliyor..

Ve soru yöneltiliyor..

Bu tür sorularda..

Metnin içinde verilen bilgilerin doğruluğu-yanlışlığı tartışılmaz..

“Öğretmenin/öğrencinin, bu metinde anlatılan ifadeye katılıp-katılmadığı” tartışması yapılmaz..

O metin içinde, “mantıklı bir bütünlük gözeterek, soruyu cevaplandırınız” denilir..

Öğrencinin de..

Kendi düşüncesi, yazarın düşüncesine uyumlu olsa da, olmasa da..

Hatta..

Hayattaki gerçekler, o metinde anlatılanlarla uyumlu olsa da olmasa da.

Metnin içindeki ana fikri tespit edip, sorunun cevaplandırılması istenilir..

Bundan habersiz mi, yoksa hinliğine mi yapıyor bilmiyorum..

Gamze abla hemen itiraz ediyor..

“Soruya geçilmeden önce verilen metinde, şu şu ifadeler var, siz ne demek istiyorsunuz” moduna geçip, birden heyecan yapıyor..

Dur, Gamze abla.. Dur.. Biraz soluklan..

Heyecan yapma..

Metnin yazarı, Yahya Kemal Beyatlı..

Bu saatten sonra, ne Yahya Kemal Beyatlı’yı bulabilirsin..

Ne de o eserdeki bu anlatımı değiştirebilirsin..

O anlatımda, “Kendi kendime diyorum ki: Şişli, Kadıköy, Moda gibi semtlerde doğan, büyüyen, oynayan Türk çocukları milliyetlerinden tam bir derecede nasip alabiliyorlar mı? O semtlerdeki minareler görülmez, ezanlar işitilmez, ramazan ve kandil günleri hissedilmez” ifadeleri geçiyorsa..

Devamında da..

“Çocuklar, Müslümanlığın çocukluk rüyasını nasıl görürler? İşte bu rüya, çocukluk dediğimiz bu Müslüman rüyasıdır ki bizi henüz bir millet halinde tutuyor. Fazla medenileşen üst tabakanın çocukları ezansız yeni semtlerde alafranga terbiye ile yetişen (…) ve Türklükleri’ni hissedemiyorlar” deniliyorsa..

Ardından da.

“Soru: Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?” deniliyorsa..

Burda öğrencinin, “Şişli’de minare var mıdır, yok mudur” tartışması yapmasına gerek yoktur..

Bu yerleşim birimlerindeki çocukların, milliyetlerinden nasipleniyorlar mı, nasiplenmiyorlar mı tartışması yapmasına gerek yoktur..

Bunları söyleyen, Yahya Kemal Beyatlı..

Çocuklar, kendilerini, Yahya Kemal Beyatlı’nın yerine koyacaklar..

Siz isterseniz buna, empati yapma deneyimi deyin..

İsterseniz, “mantık bütünlüğü egzersizi” deyin..

Sonuçta..

Öğrenci, boş bırakılan yere, metnin yazarı kendileri imiş gibi..

Hangi şıktaki cümleyi yazmak doğru ise, o şıkkı işaretleyecekler..

Siz bu sorudan..

“Kin ve nefret söylemi” çıkartımı yapacak kadar olayı ideolojik noktaya taşıyorsanız..

Size göre de, cevap ihtimalini sunmuşlar..

Mesela..

b şıkkını işaretleyebilirsiniz..

Ne mi, b şıkkı?

Şöyle:

“b- Çocukların sütü çok temiz, karakterleri kuvvetli oluyor”

Öyle ya..

“Şişli, Kadıköy, Moda, camisi az olsa ne olur.. Ezansız olsa ne olur. Siz bunu dillendiremezsiniz.. Bunu dillendiren bir edebiyat ustasının eserinden parçayı alıp, mantıksal bütünlük kurulmasını hedefleyen sorulara da izin veremezsiniz” diyorsanız..

Cevabınızı da, “Çocukların sütü çok temiz.. Karakterleri kuvvetli oluyor” şeklinde, mantıksız bir cevap vermekte de hürsünüz..

Mantığınız bu kadar çalışıyorsa, illa doğru cevabı verme zorunluluğunuz da, yok hani..

**

Gamze abla, bakanlığa sorularını da sıralamış. Ben hem soruyu aktarayım.. Hem de bakanlık yorulmasın, muhtemel cevaplarını vereyim:

“Bu sınav ile ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmadıysa başlatmayı düşünüyor musunuz?”

“Başlatılmamıştır. Düşünmüyoruz…”

Bu kadar net, bu kadar kısa..

Gamze abla devamında soruyor:

“Bu soru neden çocuklara sorulmuştur?”

Cevap net olmalı:

“Aslında sormaya, önce büyüklerden başlamalı idik.. Ama, siz bir şekilde diplomayı almışsınız.. Size sormamız ve bu sorudan böylesi çarpık çıkarımları yapan bir kişinin, üniversitede nasıl okuduğunu, nasıl bitirdiğini sorgulamamız gerekirdi…”

Biz hatırlatmış olalım..

Milli Eğitim Bakanlığı, Çanakkale’deki gibi, olayı ilgili ilçeye havale edip, sonra da “biz ne yaptık” şaşkınlığına yol açmamalı..

Eziklik kompleksinden çıkıp, “Biz bu soruyu soruyoruz. Siz iktidara gelin, siz istediğiniz soruyu sorarsınız” demeli.. Diyebilmeli..

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » »
Share
933 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...