logo

10 Aralık 2018

Biraz daha teori çalışalım


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Sarı Yelekliler vergilerin ve akaryakıt zamlarının ertelenmesine aldırmadı.

(Bu arada bir okuyucum -Haydar İs- ‘jile’ kelimesinin Fransızca’ya Türkçe’den geçtiğini, ‘yelek’ kelimesinden dönüştüğünü yazmış. Aklıma yattı. Teşekkür ediyorum.)

Cumartesi günü yine Paris’in altını üstüne getirdiler. Dükkanları yağmaladılar, arabaları hurdaya çevirdiler. ‘Mesele mazot değil, anlamadın mı’ modundalar.

O zaman, ‘teori’ciler teori çalışmaya başlayabilir.

İstanbul’daki ‘gezi’ ile eşleştirmeler yapılabilir.

Biraz muğlak, Fransa’daki durum.

Tam eşleşmiyor.

Türkiye’de ‘ortanın solu’nda mayalanmıştı Gezi hengamesi.

Fransa’da sol, sağ, orta diye bir ‘kesim’den bahseden yok.

İsyan’ın cazibesi bütün tarafları etkiliyor. Sağdan da alaka var, soldan da.

Sarı Yelekliler’in araba yakması bizdekiyle benzeşiyor.

Fakat onlar, Gezicilerin Taksim’e yerleştiği gibi Champs Elysee’ye yerleşmediler. Gidip gidip geliyorlar.

Yani ‘Sarı Yelekliler’in üstüne tam oturacak bir teori bulmak için daha çok çalışmak lazım.

Türkiye’deki ‘Gezi’ciler 3. Havalimanı yapılmasın, 3. Köprü durdurulsun, Taksim’e cami yapılmasın diyordu.

(Yapılmasın dedikleri şeyler yapıldı. Cami de yakında tamamlanır.)

Sarı Yeleklilerin talepleri gezicilerinkinden çok değişik.

Sundukları liste yeni bir hükümet programı gibi. Asgari ücretin yükseltilmesinden Fransa seçim sisteminde değişikliğe, sosyal, politik, ekonomik düzenlemelere kadar bir çok ‘icraat’ istiyorlar.

Düzeltilmesini istedikleri arızaların çoğunu Macron seleflerinden devralmış. Macron daha yeni sayılır, fakat kabak onun başına patladı.

Soros mu yaptı acaba?

Olur mu olur.

Soros’un günü gününe uymuyor.

Belli, zaman zaman parayı politikadan kazanıyor. Yani, ilgilendiği ülkelerde politik müdahalelerle zemini daha çok kazanmaya müsait hale getiriyor.

En azından anlatılanlar öyle.

Halbuki, parası çok. Kazanmanın daha makul yollarını bulabilir. İş alır, ihale alır.

Demek adam öylesinden hoşlanıyor.

‘Ne kendi eyledi rahat, ne aleme verdi huzur’ nazmının ruhuna uygun bir tarz.

(Gerçi iş işten geçti. Bunca kötü şöhretten sonra kim güvenip ona ihale verir?)

Soros’un Fransa’yla veya Macron’la ne alıp veremediği var? Teorilerde bu anlatılmıyor.

Adamın birtakım karışık işlerle uğraştığını ben de düşünüyorum. Fakat künhüne vakıf değilim.

Bizdeki Gezi’yi de Soros’un yaptığı söyleniyordu.

Osman Kavala’yla Soros arasında irtibat kuruluyordu.

(Tuhafıma giden şeylerden biri de, bizdeki ‘pelikan’cıların abilerine de Sorosçu denmesi. Soros iki taraflı mı çalışıyor?)

Böyle olayları Soros’a nispet etmek bir gerçeğin ifadesi olabileceği gibi, bir izah kolaylığı da olabilir.

İkisi birden olursa aliyyül ala olur.

Trump’taki heyecanı görünce, Trump’tan da şüphelenesim geliyor.

Trump, günaşırı Sarı Yelek twiti atıyor.

“Sarı Yelekliler beni istiyor” diyor.

Cumartesi günü Champs Elysee’de de Trumpçı sloganlar atılmış.

Aslında, Fransa, Suriye politikasında ABD’den biraz ayrılıyordu.

Paris’teki kanlı terör saldırılarından sonra nispeten uyum sağladı.

Amerika Fransa’yı biraz daha hizaya sokmak istiyor olmasın?

Tabii ki, Türkiye’nin maruz kaldığına benzer hadiselerin Avrupa’da meydana gelmesinden bir ders çıkar. Çıkmalı. Özellikle Avrupa için.

Macron’un geri adım atmasından sonra Sarı Yelekliler’in yatışmasına ihtimal veriyordum.

Yatışmadılar.

Macron karşı karşıya kaldığı bu beladan kurtulabilir mi?

Sarı Yelekliler insafa gelir mi?

Zor görünüyor.

Böyle durumlarda, baş edemiyorsan seçim yaparsın.

Belki Macron da öyle yapar.

Rüzgar gibi geldiği Fransa siyasetine bir başka rüzgarla veda eder.

Siyasetin kıyısında, Fransa için yeniden umut olacağı günlerin hayaliyle yaşar.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » » » »
Share
517 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...