logo

05 Aralık 2018

Toplumda zemin sıvılaşması


Kemal Öztürk
k.ozturk@gmail.com

Çocukluğumuzun geçtiği Sakarya’da, depremlerle ve deprem hikayeleriyle büyüdük. Şehir büyük ovaya kurulmuştu. Ve toprağı yumuşaktı. İki metre kazdınız mı su çıkardı. O yüzden depremler çok ciddi yıkımlara neden olurdu şehrimizde.

Sonradan depremle ilgili bilgiler edindikçe, depremin oluşum şeklini, zeminle ilişkisini öğrendik.

TOPLUMSAL ZEMİN SIVILAŞMASI NEDİR?

Sanırım en çok aklımda kalan bilgi, ‘zemin sıvılaşması’ denen şeydi. Üzerinde yaşadığımız toprak alttan alta sıvılaşıyor, toprağı tutan bir direnç noktası olmayınca, küçük bir sarsıntıda üzerindeki her şey kayıp gidiyor. Depremlerde en büyük tehlike de budur.

Geçtiğimiz günlerde bir akademisyenin İstanbul için zemin sıvılaşması uyarısı yaptığını okudum. Ürkütücü.

Zemin sıvılaşması toplumlar için de geçerlidir. Toplumu bir arada tutan ve erozyona uğramasını engelleyen direnç noktaları vardır. Bunlar her topluma göre değişse de aşağı yukarı birbirine benzer:

Din, ahlak, adalet, adil paylaşım, yardımlaşma, ortak vatan, ortak gelecek duygusu…

Ürettiğimiz insani değerler, hem bireyi güçlendirir hem de toplumun birbirine tutunmasını ve sağlam bir şekilde ayakta durmasını sağlar.

Toprağın içindeki kaya parçaları gibidir insani değerler. Toplum bu kayalardan oluşan zemin üzerine inşa olursa, hiçbir depremden etkilenmez.

Sarsılmaz bir adalet duygusu, sarsılmaz hakkaniyet, sarsılmaz ahlaki değerler, adil gelir paylaşımı vb. değerler kuvvetli zeminler oluşturur. Toplum buraya tutunur ve erozyona uğramaz.

Bu değerler, zemin sıvılaşmasını engellediği için toplumun geçirdiği depremlerde zarar görmesini de engeller.

DÜNYADA ZEMİN SIVILAŞIYOR

Dünyada ciddi bir toplumsal zemin sıvılaşması yaşanıyor. Zira insani değerlerde çok büyük bir erozyon yaşanıyor.

Adeta değersizlik çağı yaşıyoruz.

İnsan hayatının hiçbir öneminin kalmadığı, ölümlerin sadece istatistiğe dönüştüğü savaşlara, teröre, göçlere bakın…

Daha çok kazanmak, daha çok zengin olmak, daha güçlü olmak, daha çok büyümek için insani değerlerin, kutsallarımızın ve uğruna ölecek kadar değer verdiğimiz inançlarımızın feda edildiği bir dünyadayız.

Sanırım en büyük zemin sıvılaşması Batı toplumlarında yaşanıyor. Zira kapitalizm, globalizm ve emperyalizm uğruna tüm kutsal değerlerini kurban etti Batı.

Şimdi tutunacak hiçbir değerleri kalmadığı için, en küçük sarsıntı bir deprem etkisi yaratıyor.

FRANSA, BATIDAKİ ZEMİN SIVILAŞMASINA ÖRNEK

Fransa’da yaşanan olaylar, Batı toplumunda yaşanan zemin sıvılaşmasına en iyi örnektir. Vahşi Kapitalizm, Batı toplumunun tutunduğu tüm değerleri eritti, yok etti. Şimdi en küçük depremde, toplumda büyük sarsıntı görülüyor.

Benzin zammına karşı Fransız toplumunun verdiği tepkiye bakın! Bu denli şiddetli tepkinin sebebi zemin sıvılaşmasıdır.

Toplum Fransız devletinin adaletine, gelir paylaşımına, hakkaniyetine güvenmediği gibi, sarılacağı başka insani değerlerin de olmadığını düşünüyor. Bu da bir çaresizliği ortaya çıkartıyor.

Çaresiz insanlar, şiddete gebedir.

TÜRKİYE DÜNYADAKİ GELİŞMELERDEN ETKİLENİYOR

Türkiye dünyadaki bu gelişmelerden bigane değildir. İnsani değerlerin erozyona uğradığı ve hızla bir zemin sıvılaşmasının yaşandığı ortamda, biz de bundan etkileniyoruz.

Neyse ki toplumsal yapımız, Batıya oranla daha kuvvetli. Aile yapımız, dini değerlerimiz, ahlaki yanlarımız, geleneklerimiz, vatan sevgimiz ve insani yanımız hala bizi ayakta tutacak güçte.

Lakin sizler de fark ediyorsunuz, bunlarda ciddi bir erozyon gözlemleniyor. Değersizlik, cehalet, sığlık, ahlaki erozyon yavaş yavaş bizi de etkiliyor.

Toplumun adalet talebi, gelir paylaşımına itirazı, fırsat eşitliği aruzu ve kendini ifade etme zeminlerine olan ihtiyacı her geçen gün artıyor.

ZEMİN GÜÇLENDİRME ÇALIŞMASI YAPMALIYIZ

Batı toplumundaki sıvılaşma, erozyon artık geri dönülemez bir hale geldi. Yıkım, Batı için mukadder gözüküyor. Bu yıkımdan etkilenmemiz lazım.

Toplumsal zeminimiz sıvılaşmadan, buna önlem almalıyız.

Onlara bakarak dersler çıkarmalıyız. Bizim şansımız hala var. Toplumun üzerine oturduğu zeminin sağlam olduğunu çok şükür 15 Temmuz destanıyla herkese gösterdik.

Şimdi zemin güçlendirme çalışmaları yapma zamanı. Geç kalmadan harekete geçsek iyi olacak.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » »
Share
407 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...