logo

27 Kasım 2018

Son güzel kelimeler


Kemal Öztürk
k.ozturk@gmail.com

Papa (karpuz), bila (balık), labi (kalem), Iveo (yoğurt), çuta (çikulata), hopşuduk (hoş bulduk), naçık (yastık), alla (anne)…

Duyduğum en güzel ve telaffuzu en sevimli kelimelerdi. Dupduru bir aklın ürettiği, saf ve lekesiz bir zihnin dillendirdiği kelimeler.

Sanırım beni en çok etkileyen şey, bu kelimelerin saflık derecesiydi. Bir melek tarafından dillendirilmişti.

Kızım Rabia’nın 1,5 yaşından itibaren kendi ürettiği ve benim çözümlemeye çalıştığım kelimeler bunlar. Hiçbirini düzeltmeye çalışmadık. Bilakis biz de onun gibi konuşup, bu yeni doğan dilin yaşaması için çaba gösterdik.

Bu muhteşem kelimeler nasıl oluştu, neye göre seçildi, nasıl türedi? bunu bulmaya çalıştım.

Kelimelerin kökenlerini araştıran Etimoloji bilimine merak saldım bu yüzden. Onlarca farklı kelimenin içinden sadece birinin nasıl etimolojik olarak doğduğunu keşfedebildim.

Elimde kalem kağıt, kızıma bir şeyler çizerken, adını kağıda yazardım: R-A-B-İ-A… ardından telaffuz ederdim. Ama o “R” harfini söyleyemediği için “labi” derdi. Adını yazmamı istediğinde, “labi” dedi sonradan. Bir dahaki sefere de kalemi istemek için Labi” demeye başladı. Böylece etimolojik olarak “labi” kelimesinin doğuşuna şahitlik etmiş oldum.

“Labi” kelimesinde bir mantıksal kurgu vardı ama, çü (yumurta), ii (üzüm), Papa (karpuz) gibi kelimelerde bu mantıksal ilişkiyi kuramıyordum. Bu kelimeleri nasıl üretmişti acaba?

Hopşuduk (hoş bulduk), hadıt (hayır), bo (balon), adü (alo), pete (patik) gibi kelimelerde ses benzerlikleri, kısaltmalar söz konusuydu ve kelimenin doğuşuyla ilgili bir mantık kurabiliyordum.

Ancak ses benzerliği, kısaltma ya da ilişkili cisme atıf (Rabia-Labi/kalem) gibi bir şey söz konusu değilse, kelimenin etimolojik yapısını çözemiyordum…

Her geçen gün büyüdükçe bu kelimler evrim geçirdi.

Önce iki harfli kelimeler ortadan kalktı: Po (top), sü-(süt), ee (ekmek), de (gel)…

Sonra çok yanlış söylediği kelimeleri daha az yanlış telaffuz etti: ki-kipat-kitap, Afuu-bapur-vapur…

Bana göre dünyanın en güzel diliydi ve yok oluyordu yavaş yavaş. Tüm aksi yönde çabalarıma rağmen, yanlışlarını kendi düzeltti.

Bense masumiyetin ve saflığın doğurduğu bu kelimelerin hep var olmasını istedim. Tüm bu muhteşem kelimeleri not ettik, dünyanın en muhteşem aksanı, çocuk aksanıyla yaptığı konuşmaları kaydettim…

Aşüle (Aşure) , Mandü (manadalina), toteet (sohbet), Kuika (kurabiye), tulilüü (tünel), ela (elma)…

Bu dili eşsiz kılan şey, hesapsız, plansız ve saf bir zihnin ürünü olması. Söylediği her şey gerçekçiydi, yaptığı her şeyi ciddiyetle yapıyordu.

Hiçbir şeyde yapmacıklık yoktu, rol yoktu, plan yoktu, başka bir niyet yoktu. Mesela şaka yapmasını, yalan söylemesini, bir şeyi çarpıtmasını bilmiyordu. İçinden geldiği gibi davranıyordu. Hepsi masumiyetin sonucuydu.

Masum bir hayatı vardı. Bilmediğimiz bu dil, masumiyetin diliydi.

Sonra bu hayatı öğrendi. Bizim kullandığımız dili öğrendi. Bizim davranışlarımızı öğrendi. Büyüklerin dünyasına girdi…

Bugünlerde 5 yaşına girmek üzere Rabia. Hiçbir kelimeyi yanlış söylemiyor artık. İnatla, bir TRT spikeri gibi, her kelimeyi düzgün telaffuz etmeye çalışıyor…

Bazen bizim hoşumuza gidiyor diye, eski kullandığı kelimeleri kullanıyor bilinçli olarak. Şaka yapmasını öğrendi yani.

Bir şeyi masum yapan şey; hesapsız, içten yapılmış olmasıdır.

Masumiyetin dili kalmadı artık.

Son güzel kelimeler de tükendi.

Tıpkı bizim dünyamızda güzel kelimelerin her geçen gün tükenmesi gibi.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: »
Share
415 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...