logo

21 Kasım 2018

‘Vurun muhalefete onlar hain’ rüzgarları


Akif Beki
a.beki@gmail.com

İktidar cenahından Prof. Atilla Yayla da dayanamayıp rahatsızlığını paylaşmıştı dün sosyal medyadan. Yargının hata vermeye devam ettiğini söylüyordu.

Hatalar zinciri olarak da bir dizi haksızlık ve zorlamayı sıralıyordu.

Her hukuk insanını isyan ettirecek, her insaf sahibini infiale sevk edecek bu yargı faciaları, belli ki Atilla Hoca’yı da çileden çıkarmış.

“Kavala davası da maalesef bu hatalar zincirinde ilerlemeye devam ediyor” diye noktalıyordu.

Ceza hukuku profesörü Adem Sözüer de katılıyordu bu tepkiye.

Fakat altına bir takipçi ne yazsın istersiniz! Aynen şöyle: “Hocam delile gerek yok. Onlar Gladyo’nun kasaları, akademisyen ayağı. Devlet, Soğuk Savaş adına onları aldı, adi suçlardan değil…”

Kızmayın, yargıya ve devlete hakim geçerli mantığı ifşa ediyor sadece.

Yok, bir yılı geçmiş de hala hakim karşısına çıkmamış Osman Kavala…

Yok, Gezi’yle 15 Temmuz’da darbeyi finanse ve organize etme suçlarını nasıl işlediğini bile bilmeden yatıyormuş içeride…

Yok, yargılaması ne zaman başlayacak diye beklerken bu olur muymuş, Kavala’nın örgütlemesiyle Gezi’de hükümeti zorla devirmeye, şiddet kullanarak yıkmaya teşebbüs suçlamasından muhalif akademisyenler tutuklanır mıymış, hem 5 yıl sonra hem de şafak baskınlarında…

Yok, hukuku cadı avına alet etmemek gerekirmiş, delile değil yoruma dayalı afaki suçlamalar muhaliflere karşı silah olarak kullanılmamalıymış…

Yok, şiddetsiz eylem ve sivil itaatsizlik gibi barışçıl protesto gösterisi planlıyorlardı diye, doğruysa bile suç içermeyen ve hayata geçmeyip yıllar öncesinde kalmış planlar iddiasıyla saygın akademisyenler tutuklanır mıymış hiç, hem de cebir ve şiddet kullanarak darbe suçuna karışmaktan…

Yok bilmem, elle tutulur yanı olmayan bir hukuk skandalıymış, her tarafı dökülüyormuş da…

Külahına anlat sen onu yukarıdaki duyarlı, vatansever takipçinin. Muhalif olmak başlı başına bir suç değil mi, inkar da yok, e daha ne!…

***

Yerel seçim yaklaşıyor ya, göze girmek için kendini paralayan bir yaygaracı, geçen yine darı ekiyordu dibine. Muhalefet partilerini, İstanbul ve Ankara’yı seçimlerde iktidarın elinden almak için hain dolaplar çevirmekle suçluyordu.

Sandıkta iktidarı değiştirmeye hazırlanarak darbe planı yapıyorlarmış, bakın siz…

En büyük suç, yeni resmi ideolojiyle kan uyuşmazlığı ve iktidara karşıtlık…

Ceza Kanunu’nda imzası olan Prof. Sözüer’e “Kanun çiğneniyor” dedirten… Muhafazakar edebiyatçı Cihan Aktaş’a “Hocalar sırf muhalif oldukları için gözaltına alınabiliyorsa 28 Şubat’tan niye şikayet ediyorduk” dedirten gariplikler oluyor.

Türkiye, gizli anayasalarla yönetilemez. Kanunları Meclis koyar. Suç ve yasakların tanımlanacağı yer Meclis, ihlallerin yargılanacağı yer de mahkemelerdir, MGK değil.

AK Parti, bu inançtaydı. Milli güvenliğe tehdit gerekçesiyle iç düşman, hain, zararlı cereyan, yıkıcı unsur tanımları yapan gizli anayasayı onun için değiştirdi, Kırmızı Kitap’taki fiili yasakları ve DGM’leri bu yüzden kaldırdı. Adına da vesayeti bitiren sessiz devrim, tarihi reform dedi.

İrticacılarla, teröristlerle mücadele görüntüsü altında demokratik muhalefetle, fikir ve inanç hürriyetiyle mücadele edilmesine bu iktidar son verdi. Ki kendisi de antidemokratik MGK rejiminin hedeflerinden ve mağdurlarından biriydi.

Zurnanın zırt dediği yere, DGM ruhunun yargıda hortladığı eski Türkiye sahnelerine geri sarmıyoruzdur umarım.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
463 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...