logo

2019 kime gelmedi?


İsmail Kılıçarslan
i.kilicarslan@gmail.com

Bir delikanlı var. Rızkını sokakta, insanların geride bıraktığı çöpleri karıştırarak arıyor. Sabahtan akşama elinin emeği, alnının teriyle çalışıp yine de insanca geçinebilecek bir kazancı elde edemiyor. Dahası onu görenler yolunu değiştiriyor, burun kıvırıyor. O öyle mahzun, arabasına dünyanın bütün yükünü doldurarak arşınlıyor sokakları. Ona gelmedi 2019.

Bir aile babası var. Asgari ücretle çalıştığı fabrikadan “tasarruf tedbirleri” gerekçesiyle 3 ay önce çıkarılmış. 3 aydır geceli gündüzlü iş arıyor. Ev sahibi kira, çocuklar ayakkabı, hanım yemeklik bir şeyler istiyor. Kahvede halden anlayıp kendisine çay ısmarlayan arkadaşları da olmasa çekilecek dert değil hayat onun için. Ona gelmedi 2019.

Bir Türkmen balası var. Üniversite okuyor burada. Suriye’nin Türkmen Dağı’nda zalime direnen, evini korumaya çalışan babasının hayatta olup olmadığını merak ederek uyumaya çalışıyor her gece. “Mülteci” diyorlar ona. “Pis mülteci” diyorlar. Üniversiteye sınavsız girdiğini, devletten kamyonla para aldığını düşünüyorlar. Sınıfta fısır fısır kendisinden bahsettiklerini de anlıyor, ellerinden gelse ona hayatı dar edeceklerini de… Varsa cebindeki beş kuruşu da kentin çeperinde iki bacısıyla hayatta kalmaya çalışan annesine yolluyor. Ona gelmedi 2019.

Bir Yemenli kadın var. Naylon poşetlerden yaptığı çadırında ülkesine ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Birlikte yemek yedikleri, hayal kurdukları, dedikodu ettikleri komşularının kendisini niçin öldürmeye çalıştığını düşünerek geçiriyor günlerini. Yemen’e bu savaşı armağan eden iki aptal topluluk için beddua ediyor ellerini gökyüzüne doğru kaldırıp. Ona gelmedi 2019.

Bir Doğu Türkistanlı yiğit var. Kendisini attıkları toplama kampında “ölürsem de izzet ve şerefimle öleyim” diyor, “belki benim ölümüm, bir türlü benim için harekete geçmeyen dindaşlarıma, soydaşlarıma bir son ikaz olur” diye düşünüyor. Dünyanın onları niçin bunca yapayalnız ve bunca çaresiz bıraktığına akıl erdirmeye çalışıyor. Erdiremiyor. Bütün dünyanın gözü önünde olup biten bu işkenceye niçin tek bir ses yükselmediğini bilmiyor, bilemiyor. Ona gelmedi 2019.

Bir kız çocuğu var. Cesaretini toplayıp başına gelenleri kimseye anlatamayan, anlatamadıkça yaşadığı acıları günden güne derinleşen bir kız çocuğu. Gözyaşlarından ibaret bir hayatı var. Acısından ibaret bir geleceği… Ona gelmedi 2019.

Bir genç adam var. Elleri terliyor, kalp krizi geçirecek gibi oluyor, aklı başından gidiyor onu görünce. Fakat öyle güvensiz, öyle çekingen ki bir kez olsun karşısına dikilip “böyleyken böyle” diyemiyor. “Seviyorum” diyemiyor. Ona gelmedi 2019.

Bir patron var. Geçen yıl kazandığı milyonlarca lira yetmemiş kendisine. Bu yıl daha da milyonlar daha da milyonlar kazanmak için paralayacak kendini. Hırs havuzunda boğulacak sonunda. Etrafında kendisini sadece o olduğu için seven kimse bırakmayana kadar geçecek kendinden. Ona gelmedi 2019.

Bir yaşlı kadın var. Önce saatleri, ardından günleri, sonra ayları ve nihayet yılları saymayı bırakmış. Hayat dayanağı, yol arkadaşı gitti gideli bu tek göz odada “vuslat” bekliyor. Her sabah uyanıp “yine mi yaşıyorum” diye soruyor boşluğa. Ona gelmedi 2019.

Bir adam var. O çılgınlar gibi eğlenen kalabalığa bir türlü ayarlamadı kendini. İnsanın hallerini ve acılarını, kederini ve yalnızlığını deşeleyerek geçiriyor günlerini. Hatalarını hesap ederek, gelecekten umudunu keserek ve en çok kendine küserek yaşıyor ortasında dünyanın. Ona gelmedi 2019.

Dünyanın şahane bir gezegen olduğunu düşünen bir velet var. Bütün insanların iyi olduğunu düşünüyor çünkü iyilikten başkasına çalışmıyor kalbi de, zihni de. Bütün güzellikler bütün güzelliklere eklenecek ve dünya gerçekten cennet gibi bir yer olacak diye düşünüyor. Ona geliyor 2019 ama bir dakika düşününce şöyle dua ediyoruz onun için: Keşke 2019 o velede gelmese. Keşke büyümese ve keşke dünyanın ne denli berbat bir gezegen olduğunu hiç anlamasa…

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » »
Share
356 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...