logo

04 Ocak 2019

2018’de İslâm Dünyası -2


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Bugünkü yazımızda 2018’de İslâm dünyasındaki çatışma bölgelerinden ve çalkantıların, gösterilerin meydana geldiği ülkelerden söz etmek istiyoruz.

İslam dünyasında 2018 yılı içinde de gene en önemli çatışmaların ve çalkantıların yaşandığı ülke Suriye oldu. Daha önce Halep’te kontrolü ele geçiren rejim ve arkasındaki işgal güçleri 2018 içinde özellikle uzun süreden beri kuşatma altında tutulan Doğu Guta’ya ve 15 Mart 2011’de ilk gösterilerin yapıldığı Der’a’ya yüklenme fırsatı buldu. Buralarda her türlü destekten yoksun bırakılan direniş güçleri rejim ve işgal güçlerinin saldırıları karşısında uzun süre dayanamadı ve buralar rejim kontrolüne geçti. Suriye’de 2018’de meydana gelen en önemli gelişmelerin de Doğu Guta ve Der’a’nın rejim kontrolüne geçmesi olduğunu söyleyebiliriz.

Buraların rejim kontrolüne geçmesinden sonra buralardaki direniş güçleri ve halkın önemli bir kısmı henüz direnişin kontrolünde olan İdlib’e sığındı. Bu yüzden daha önce Halep’ten çıkarılanların da önemli bir kısmını barındıran İdlib’de mülteci nüfus ciddi şekilde arttı. Rejim ve işgal güçleri de Doğu Guta ve Der’a’dan sonra İdlib’i hedeflerine yerleştirdiler. Ancak buraya saldırı düzenlenmesi durumunda bu bölgede yaşayanların Türkiye ve Avrupa’ya iltica etmek zorunda kalacakları düşünüldüğünden saldırı planının önlenmesi için siyasi görüşmelere ağırlık verildi. Bu görüşmelerden kısmen sonuç alındı ve İdlib’e geniş çaplı bir saldırı düzenlenmesi engellendi. Fakat rejim ve işgal güçleri zaman zaman bölgeye yönelik saldırılar ve bazı katliamlar gerçekleştirdiler.

Sorunun siyasi çözüme kavuşturulması için Türkiye – İran – Rusya arasında masabaşı görüşmeler de bir yandan devam etti. Ancak geçiş sürecinin başlatılması için herhangi bir siyasi çözüm formülü üretilemedi. Sadece çatışmaların trendinin düşmesi sağlanabildi.

2018’de Suriye’yle ilgili önemli bir gelişme de Türkiye’nin ABD desteğiyle ülkenin kuzey kesiminde önemli bir kontrol alanı oluşturan PYD’ye karşı operasyon düzenlemesi oldu.

2018 sonuna doğru da ABD, IŞİD’e karşı savaş bahanesiyle soktuğu askerlerini geri çekme kararı verdi.

İslâm dünyasındaki ikinci önemli çatışma bölgesi olan Yemen’de de 2018’de çatışmalar devam etti. Bu ülkede İran’ın çıkarları hesabına hâkimiyeti ele geçirmeye çalışan Husi örgütü ile Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez Koalisyonu arasında devam eden çatışmalardan, herhangi bir tarafta yer almayan Yemen halkı zarar gördü. Çatışmalar hastalıkların ve açlık sorununun artmasına neden oldu. Aralık 2018’de BM aracılığıyla İsveç’te gerçekleştirilen görüşmelerde ateşkes, esir değişimi ve özellikle çatışmaların ana merkezi durumundaki Hudeyde’de limanın tarafsız güçlere teslim edilmesi konusunda anlaşma sağlandı.

Libya’da bir ortak hükümet oluşturulmuş olmasına rağmen Halife Haftar liderliğindeki fitne örgütünün saldırıları devam etti.

İran, 2018 yılına kitlesel gösterilerle girdi. Ancak ABD ve İsrail’in bu gösterilere arka çıkması İran’ın bunları bastırmasını kolaylaştıran bir etken oldu.

Tunus’ta 2018 başlarında bazı tüketim maddelerinin fiyatlarının artırılması halkın gösteriler düzenlemesine neden oldu. Ancak ülkedeki siyasi mekanizmayı etkileyecek kadar geniş çaplı olmadı ve uzun sürmedi.

Ürdün’de de ekonomik sebeplerden dolayı bazı gösteriler ve eylemler düzenlendi. Kral II. Abdullah gösterilere neden olan vergi yasasını askıya aldı ve Hani El-Mulki hükümetini istifa ettirerek Eğitim ve Öğretim Bakanı Ömer Er-Rezzaz’a yeni bir hükümet kurdurdu.

Sudan’da da yine ekonomik sebeplerden dolayı 2018 sonlarına doğru geniş çaplı kitlesel ayaklanmalar oldu ve ülke 2019’a bu olaylarla girdi.

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
952 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...